Çikolata denildiğinde bile insanın yüzünde istemsizce bir gülümseme oluşuyor. Sanki kelimenin kendisi bile mutlulukla eşleşmiş gibi… Aslında bu tesadüf değil; çikolatanın ruh haline iyi geldiği bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda. Özellikle bitter çikolatada bulunan bazı maddeler beynimizde mutluluk hormonları olarak bilinen serotonin ve endorfin salınımını artırıyor. Bir lokma çikolata, yalnızca damakta değil, kalpte de tat bırakıyor.

Kahvenin yanında bir parça çikolata olmadan olmaz, değil mi? Stresli bir günün ardından, içimizi ferahlatan o tatlı kaçamaklarda, özel günlerde ya da sadece canımız çektiğinde… Kısacası çikolata hayatın her anına yakışıyor. Hele ki hediyelik çikolata olarak sunulduğunda hem göze hem damağa hitap ediyor. Sevdiklerimize hediye ederken onların gözlerinde oluşan o ışıltı, işte çikolatanın sihirli etkisinin en güzel göstergesi.

Üstelik sadece günümüzle sınırlı değil bu çikolata sevgisi. Yıllardır süregelen bir gelenek olarak, özellikle kız isteme törenlerinde çikolata olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. “Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım” diyen atalarımız da aslında çikolatanın birleştirici gücünü çok önceden fark etmişler gibi. Hele ki çocuklar… Onlar için çikolata sadece bir tatlı değil, aynı zamanda neşe kaynağı. Bir çikolataya hangi çocuk karşı koyabilir ki? ????

Çikolatanın Tarihi Öyküsü

Çikolatanın tarihi ve kökeni

Çikolatanın geçmişi oldukça eski zamanlara, ta Mayalara kadar uzanıyor. Mayalar, kakao çekirdeklerini keşfettiklerinde, bu mucizevi bitkiye neredeyse kutsal bir anlam yüklemişler. Tanrıların armağanı olarak kabul ettikleri kakao çekirdeği, zamanla ritüellerin, törenlerin ve önemli buluşmaların vazgeçilmez bir parçası olmuş. Bugün bile kakaonun bilimsel adı olan "Theobroma Cacao", Latince’de "Tanrıların Yiyeceği" anlamına gelir.

Milattan önce 1500'lü yıllarda bile çikolatanın atası sayılabilecek içeceklerin tüketildiği düşünülüyor. Olmekler’in kakao ağacı yetiştirdikleri ve Mayaların bu çekirdekleri işleyerek baharatlı içecekler yaptıkları biliniyor. Ancak bu içecekler, günümüzde alışık olduğumuz o tatlı çikolatadan oldukça farklıydı. Genellikle acı, yoğun baharatlı ve sadece soylular tarafından tüketilebilen bir içecekti. Bu içeceğe "xocolatl" denirdi; ismini de Aztek dilindeki “gürültü” anlamına gelen “choco” ve “su” anlamındaki “atl” kelimelerinden almıştır.

Avrupa'nın çikolatayla tanışması ise 16. yüzyıla, Kolomb ve Hernando Cortes’in Orta Amerika keşiflerine kadar uzanıyor. Aztek kralının, kaşiflere bu özel içeceği sunmasıyla çikolata kıtalararası bir yolculuğa çıkıyor. İspanyollar bu acı içeceği şekerle tatlandırarak Avrupa’da yaygınlaştırıyorlar. İngiltere’de ise katı formda satılarak eritilerek tüketilen bir içecek haline geliyor. 17. yüzyıldan itibaren ise çikolata artık tüm Avrupa’da sevilen ve tüketilen bir ürün haline geliyor. Hatta 1700’lerde sadece Londra’da 2000'den fazla çikolata evi bulunduğu biliniyor.

Türkiye’de Çikolatanın Serüveni

Türkiye'de çikolatanın tarihi gelişimi

Çikolatanın katı formda bugünkü halini alması, 19. yüzyılda kakao presinin icadıyla mümkün oluyor. Bu sayede kakao yağı ayrıştırılıyor ve çikolata ilk kez yiyecek formuna dönüşüyor. İlk katı çikolatayı üretmenin onuru da 1847’de İngiliz Joseph Fry’a ait. O günden sonra çikolata, sadece içilen bir içecek olmaktan çıkıp yenen bir lezzet haline geliyor.

Ülkemizde ise çikolatanın sanayi ölçeğinde üretimi 1927 yılında başlıyor. İstanbul Feriköy’de kurulan ilk yerli çikolata fabrikası, Türkiye'nin çikolata ile olan ilişkisini derinleştiriyor. Bu fabrika, o dönemin ekonomik ve kültürel koşullarında çikolatayı daha erişilebilir hale getiriyor. İsviçreli Daniel Peter’in süte kakao karıştırarak geliştirdiği sütlü çikolata da zamanla ülkemizde büyük ilgi görüyor. Hatta bu çikolatanın geçmişinde Papa’ya kadar uzanan ilginç hikâyeler bile var.

Mutlulukla Dolu Hediyelik Seçenekler

Mutluluk veren hediyelik çikolata seçenekleri

Bugün raflarda gördüğümüz onlarca çeşit çikolata, aslında binlerce yıllık bir kültürün meyvesi. Sadece bir tatlı değil; bir tarih, bir gelenek ve bir mutluluk sebebi. İster kendinize küçük bir ödül, ister sevdiklerinize anlamlı bir hediye olsun; çikolata her zaman en zarif seçeneklerden biri olmayı sürdürüyor.

Hele ki kişiye özel çikolatalar ile hazırlanmış bir hediye, sevdiklerinize verdiğiniz değeri en tatlı haliyle gösterebilir. Üzerine isim yazılan, kalp şeklinde sunulan ya da özel mesaj içeren tasarımlar sayesinde hem damağa hem kalbe hitap edebilirsiniz.

Belki de çikolatanın en güzel tarafı, her lokmada geçmişten bugüne uzanan bir hikâyeyi bize hissettirmesi. Ve en önemlisi, bu tatlı yolculuğu sevdiklerimizle paylaşma fırsatı sunması. Çünkü ne demişler? Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım…